Piezo yani ultrasonic kemik kesici veya şekillendirici aslında kemiği kontrollü kesme veya kırma yöntemidir. Modern burun estetiğinin ilk tariflendiği yıllardan beri kullanılan klasik yöntemde keski ve çekiç ile kemik kırılırken kontrolsüz kırıklar ve çatlaklar oluşuyordu. İnsanlar bunu önlemeye çalıştılar alternatif olarak bazı cerrahlar daha kibar aletlerle kemik kırmaya veya traşlamaya başladılar. Bu aşamada teknolojik gelişemlere paralel olarak da piezo yani ultrasonic kemik kesici ortay çıktı. Bu cihazı kullanarak kemiği şekillendirdiğimiz Burun estetiğine de Piezo Cerrahisi, Ultrasonik Burun Estetiği diyoruz.
Piezo yani ultrasonic kemik kesici veya şekillendirici ile ana cihaza bağlı kalem benzeri bir uçla kemiği istediğimiz noktalardan kesebiliyoruz. Aslında çoğu hasta için kullanılabilir olsa da özellikle büyük veya geniş burunlarda avantajını daha çok görüyoruz. Kemikte kontrolsüz kırıklar olmadığından uzun dönemde bize sorun çıkaracak istenmeyen sonuçlardan kaçınabiliriz, Ayrıca kemik zarın altında çalıştığımızdan ve bu alet sadece kemik dokuyu kestiğinden etraf dokulara daha az zarar verecektir. Tabii her tekniğin avamtaj ve dezavantajı vardır. Her hastada uygulanması mümkün olmayabilir.
Rinoplasti çok özel bir ameliyattır. Hasta ile hekimin çok yakın ve uzun süreli ilişki kurduğu bir süreçtir aslında. Burun estetiği kişisel yorumlara çok açıktır ve nasıl her hastanın isteği farklı olabilirse her hekiminde görüşü ve estetiği yorumlaması farklıdır. O yüzden bence rinoplastiye kafamızda karar verdikten sonra yapmamız gereken en önemli şey doğru hekimi seçmektir. İyi iletişim kurabildiğiniz, her soruyu çekinmeden sorabildiğiniz size her ayrıntıyı anlatabilen ve en önemlisi güven duyduğunuz ve de rinoplasti ile özel olarak ilgilinen hekim doğru hekimdir. Ameliyat adayı olarak da sizin yapmanız gereken en önemli şey beklentilerinizi gerçekçi tutmaktır. Her burun sizin hayalinizdeki burun olmayabilir. Cilt yapısı kemik yapısı alınan travmalar ve genetik özellikler ameliyat sonucunuzu etkiler. Yapmaya çalıştığımız şey sizin mevcut burnunuzu mümkün olabilecek en iyi hale getirmektir.
Rinoplastide en önemli şey yüz analizidir. Öncelikle fotoğraflar çekilerek belirli ölçümler ve hesaplamalar yapıyoruz sonra bu hesaplamalara göre ameliyat planlamamızı yapıyoruz. Kişiye göre planlamak gerekir. kimi çok kalkık isteyebilirken kimi de daha düz burunlardan hoşlanıyor. Tüm bunları göz önünde bulundurarak özel bir programla burnun nasıl görüneceği öngörülebilir.
Bu ameliyatta en önemli nokta burnunuzun yüzünüzle uyumudur. Biz aslında doğal olanı taklit ediyoruz. Çok geniş bir yüze çok küçük bir burun olmayacağı gibi çok küçük bir yüze de çok uzun bir burun yakışmayacaktır. Dokulara zarar vermeden, kestiğimiz çıkardığımız her noktayı onararak iskelet ve cilt uyumuna özen göstererek ameliyatı yaparsak sonrasında yaşayacağımız morluk, şişlik ve istenmeyen sonuç riski de azalacaktır.
Nazal septum burnun arka kısmında kemikten ve ön bölümünde kıkırdak ve yumuşak dokulardan meydana gelmektedir. İdeal şartlarda, bu nazal septum burnun her iki tarafına simetrik hava akışına izin verecek şekilde düz olmalıdır.
Septoplasti, burnun içerisinde burun deliklerini birbirinden ayıran duvar anlamına gelen nazal septumdaki herhangi bir sorunun düzeltilmesine yönelik cerrahi girişimdir. Estetkiten farkı bu ameliyatta kemik çatıya müdahale edilmez ve dış görünüş değişmez sadece fonksiyonel yani nefes almaya yönelik bir işlemdir. Bu cerrahi girişim kronik sinüzit , burun eti büyümeleri veya uyku apnesini ortadan kaldırmak için yapılan diğer işlemlerle birlikte gerçekleştirilebilir. İlgili alanda duvarı kaplayan muköz membran kaldırılılır,, İlgili alanda tıkanıklığa neden olan kıkırdak veya kemik alınır veya yeri değiştirilir.
Daha sonra muköz membranı yerine konacaktır. Bu amaçla dikiş ve silikon tamponlar veya klasik tamponlar kullanılabilir. Ameliyat genellikle yaklaşık 20 dk sürmektedir bazı özel durumlarda daha uzun da sürebilir. Septoplasti olan hasta 3.günde normal günlük yaşantısına dönebilir.
Burun estetiğinde maalesef istediğimiz sonucu alamadığımız hasta gruplarından biri de kalın ciltli hastalardır. Rinoplastiyi biz burun iskeleti yani kemik ve kıkırdak üzerinde yapıyoruz. İskeletimizi ne kadar inceltirsek inceltelim ne kadar küçültürsek küçültelim üzerine örttüğümüz örtünün önemi büyüktür.Ben hep şu örneği veriyorum şimdi düşünün bir iskelet oluşturduk ve üzerine çarşaf serdik iskeletin tüm hatları belli olacaktır. Ama aynı iskeletin üstüne yorgan serdiğimizde hiçbir hat belli olmayacaktır. Beklentilerimizi gerçekçi tutmak önemli.